28 Haziran 2008 Cumartesi

Her şeye rağmen, Türkiye’de güzel şeyler oluyor. Ülkenin geleceği gençler, bir araya geliyorlar ve dünyanın geleceği olan interneti tartışıyorlar.

Yoğun geçen bir haftadan sonra heyecanla beklediğimiz Cumartesi günü, ShiftDelete.Net editörleri için önemli bir gündür. Aylık yayınlanan bir dergide editör olmak ile ShiftDelete.Net editörü olmak arasında önemli farklar olduğunu söylemem lazım.

İnterneti, işten ziyade günlük hayatın bir parçası haline getiren arkadaşlarımla paylaştığımız ofiste, lavaboda bile internete bağlı bir dizüstü bilgisayarın her zaman açık olarak beklediğini söylesem, ne demek istediğimi en açık şekilde ifade etmiş olurum sanırım.

Her sabah yeni bir beyaz sayfa açılan internet sitemizde Cumartesi günleri bu nedenle önemlidir ve keyiflidir. Hafta içi hem ülkemizdeki hem de yurt dışındaki firmalarla yapılan yoğun görüşmeler ve Türkiye’ye ilk kez gelen teknolojik ürün trafiği Cumartesi günü pek olmaz ve editörlerimiz tabiri caiz ise biraz nefes alırlar.

Böyle günlerden birinde, internete yön veren, ancak takım elbise giymediklerinden veya büyük bir yayın grubunun mensubu olmadıklarından dolayı sesleri gür çıkmayan kişilerin mükemmel bir organizasyonuna katıldım.

Webrazzi.com ve TechCrunch’ın düzenlediği, Nokta İnternet Teknolojileri’nin ana sponsorluğunda Connrad Otel’de gerçekleşen organizasyon, hem internet sitesi sahiplerini hem de internet şirketlerini bir araya getirdi.

Katılan yayıncıların, daha çok kişisel girişimler sonucu genç arkadaşlarımız tarafından oluşturulan ve yönetilen, amatör olarak işletilen web siteleri olması, bu organizasyonun benim gözümdeki değerini, kat kat arttırdı.

Geleceğimiz internette. Buna karşı çıkan olduğunu sanmıyorum. Hatta buna “yakın gelecek” demek daha yerinde olacaktır. Buraya katılan arkadaşlarımızın birçoğu, kısa zamanda büyük internet projelerinde yer alarak şirketlerde çalışacaklar.

Kalanlar ise bu işi yine amatör bir şekilde devam ettirerek, yenilikler üretmeye devam edecekler. Bu yönelimin ne şekilde gerçekleşeceğinin, düşünülen projenin niteliğiyle beraber, biraz insan ilişkilerine biraz da şansa bağlı olduğunu söylemeliyim.

Organizasyonda, internetin önemli sorunları ortaya konuldu. Benim yetiştiğim bölüm, internette reklam konusu oldu. Google Türkiye Genel Müdürü Bülent Hiçsönmez’in de konuşmacılar arasında yer alması, şüphesiz ki organizasyonun ne şekilde başarılı olduğunun da önemli bir kanıtı.

Türkiye’de internet reklamcılığı denildiği zaman akla Google geliyor. Google Adwords, bu pastada en büyük payı alıyor. Zaten organizasyona katılan arkadaşların en önemli geçim kaynaklarından biri de Google Adsense.

Konuşmacılardan biri de ShiftDelete.Net’in reklam alanlarının pazarlanmasını başarılı bir şekilde gerçekleştiren firma olan ReklamZ’ın ortaklarından ve aynı zamanda yöneticilerinden Okyar Özlüpınar idi ve söyledikleri de oldukça önemliydi.

İnternet sitesi olan kişilerin, varlığının devam etmesi için bir şekilde giderlerinin karşılanması ve yeni düşünceleri için de para kazanmaları gerekiyor. Bunu yapmak için de web sitelerine reklam almaları gerekiyor. Google Adsense, performansa dayalı bir reklam türü olup, isteyen herkesin başvurabildiği bir adres olmasına rağmen, maalesef gelirler hesaplandığında, her zaman için yeterli olmuyor.

Önemli markaların reklam planlarında doğrudan yer almak için ise Okyar’ın söylediği gibi içeriğin kalitesi ve bu içeriği sunum şekli ön plana çıkıyor. Web sitelerinin çoğu da bu aşamada elekten geçemiyorlar.

Türkiye’de internetin geleceğini, şu anda amatör olarak yayıncılık yapan kişiler belirleyecekler. Bunu söylemek için kahin olmaya gerek yok. Çünkü internetin bir okulu yok. İnternet Gazeteciliği bölümü var ancak onda da üniversiteler, öğrencilere gereken dersleri vermediğinden dolayı bu bölümler, fotokopiyi iyi kullanan ve çeviri yapan stajyerler yetiştirmekten öteye gidemiyor.

Amatör web sitelerinin sahiplerinin çoğu Blogger olduklarından dolayı genelleme yapalım ve bu Blogger arkadaşlarımızı ele alalım. Türkiye’de şu anda internet üzerinde Blogger’lara yaşama imkanı pek bulunmuyor. Dünyada Blogger’ların yazılarına ehemmiyet veriliyor, gündemi belirliyorlar. Bu aşamadan sonra da iyi kazanıyorlar ve yine kendi web sitelerinde içerik üretmeye devam ediyorlar.

Ülkemizde Blogger’lar maalesef prestijli bir konumda değiller. Asi, yazılım ve internet devlerinin karşıtı, internet altyapısını hiçbir zaman beğenmeyen, kanunların yetersiz olduğunu düşünen, güncelleme sıklığı pek düzenli olmayan karakteristik özelliğe sahipler.

Bunlar kötü mü? Tabii ki değil. Ancak sadece bu özelliklerle anılmak, bu sektörde olan arkadaşların etkilerini azaltıyor, önemli bir pozisyonu sıradanlaştırıyor. Bu da reklam almalarının önünde en büyük engel oluyor ve maalesef bu web projelerinin sahipleri ya başka bir internet sitesinde orta kademe işlerde çalışıyor ya da iyi bir KPSS puanı ile memur olarak çalışıyorlar.

Blogger’ların hak ettikleri yere gelmemelerinin önündeki en büyük engellerden biri de zararlı ve kandırmaya yönelik içeriklere sahip olan art niyetli blogger’ların fazla olması. Google, Türkiye nezdinden en önemli yöneticisini bu organizasyona göndererek önemli destek verse de, yine bu arkadaşlarımızın gelişmemesinin de en büyük nedenlerinden biri konumunda.

Firma, maalesef arama motorunun algoritmasının beklenen seviyede çalışmaması nedeniyle, internet kullanıcılarının yaptığı aramalarda, zararlı ve kandırmacaya yönelik blogger’ların web sitelerini üst sıralarda çıkararak, işini ahlaklı ve iyi şekilde yapmak isteyen kişileri de daha işlerinin ne olduklarını anlatmaya fırsat vermeden kara listeye alınmalarına neden oluyor.

Şu anda blogger’lar ve amatör web sitesi sahipleri, olması gereken yerde değiller. Ancak durum o kadar da kötü değil. Yıl 2008. Bu sorun masaya yatırıldı ve önemli katılımcılarla tartışıldı. Gelecek yıl, bu konu çok daha farklı açılardan ele alınacak ve bazı önemli konularda ciddi yol alındığını göreceğiz.

Vakit darlığı nedeniyle katılımcı arkadaşlarla pek görüşme şansım olmadı ve erkenden dönmek zorunda kaldım. Ancak buradan hepsini tebrik ettiğimi, organizasyona destek veren tüm kuruluşlara da şükranlarımı sunduğumu belirtmek isterim.

Hiç yorum yok: